11 Ekim 2007 Perşembe

Egzoz(eksoz,ekzoz vs) Kelimesi Nasıl Yazılır? (Doğru yazimi nedir?)

Bi acayip kelimedir bu egzoz:)
Kim dilimize soktuysa, çok eziyet ettiriyor bize:)
(fransızcadan dilimize geçmiştir)

O kadar telafuz tuzaklı bir kelime ki bu
Bu yüzden çoğumuz doğru telaffuz etmemize rağmen doğru yazan kişi sayısı yok denecek kadar az:)
Peki nedir yazılışı?

Kelimenin doğrusu "EGZOZ" dur.

Hatalı olanlar ise saymakla bitmiyor.
egzos, egsoz, egsos, eksos, eksoz, ekzoz, ekzos, egzozt, egsost, egsozt, egzost, eksost, eksozt, ekzost, ekzozt

Doğru yazımı akılda tutmak için şöyle basit bir ipucu verebilirim.
Tüm kelimede yumuşak harfleri kullan. Yani "S" yerine yumuşak olan "Z",

  • "K" yerinege yumuşak olan "G" yi kullanınca sorun çözülüyor. Tabi kelimenin sonuna "T" eklemek yok:)

"Restoran" Nasıl Yazılır

Dışarı çıkın ve rastgele 5 kişiye "restoran" kelimesini kağıda yazmasını söyleyin.
Muhtemelen 5 kişinin 3ü hatalı yazacaktır:)
Çok dikkatimi çekmiştir bu.
Toplumun çoğu restoran kelimesini çok basit olmasına rağmen doğru yazamıyor
Büyük çoğunluk telaffuzda dikkat çekici hata yapmamasına rağmen yazımda "restorant" olarak yazmakta.
Bunda ingilizce "restaurant"ın payı büyük olmalı.

Dilimizde doğru yazımı kesinlikle "Restoran" dır. Sonunda T harfi yok.

İddia Kelimesinin Tarihe Karışması Tehlikesi

"iddaa" adıyla piyasada bulunan yarı kumar yarı şans oyunu olarak değerlendirilebilecek bir oyun var biliyorsunuz.
Ancak oyunun adı garip. Çünkü kullanılan kelimenin asıl yazımı "iddia"dır. Türk Dil Kurumunun resmi yayınlarında da bu şekilde geçer.
Hatayla mı oldu yoksa bilerek mi yapılmıştır bilmiyorum ama talihsizlik olduğu kesin.
Yeni nesil gençliğe kelimeyi yaz dedigimizde çoğunun "iddaa" olarak yazdığını göreceksiniz.
Zaten toplumda dilin gelişimide bu şekilde oluyor. Yani bilinen bir kelimenin yazımı ya da söylenimi zamanla degişiyor ve yeni hali ile dilin içinde varolmaya devam ediyor.
Eğer bu şans oyunu aynı isimle 3-5 yıl daha sürdürülürse, büyük ihtimalle bu kelimede dilimizde bu şekilde evrimleşecektir. Acı ama gerçek:)

10 Ekim 2007 Çarşamba

Arabaların Kabusu Kuş Pislikleri (Kabaca Kuş Boku)

Uzun bir süre bu kuşları neden benim masum ve zavallı arabamı tuvalet olarak kullandıklarını merak ettim.
En niyahet yaptığım ampirik çalışmaların sonucunda problemin kaynağını tespit ettim:)
Elektrik ve telefon telleri:) Direkler yol kenarında oldugu için genelde kaldırımların üzerine denk gelen tellerin üzerine konan kuşlar, kaldırımlara veya kaldırım kenarlarına park eden araçların kabusu oluyorlar.
Tellerin altına denk getirmeyecek şekilde yapılan parklarda, araç 1 hafta mahalini terketmediği durumlardan bile süre sonunda araç üzerinde maksimum 1 kuş bokuna rastlanıyor.
Tellerin altına denk gelen parklarda ise 1-2 saat içinde bile araç üzerinde sayısız boka rastlanabiliyor.

Benzer tehlike ağaçlar içinde geçerlidir elbette.

Tedbirimizi alalım. Kuşlara prim tanımayalım.

Bosch reklamındaki çekim hatası

Şu aralar bir reklam dönüyor televizyonlarda.
Bir bayan ve erkek, boş bir daireye giriyorlar. Kadın proje için gözlem yapıyor.
Erkekde o sırada kahve hazırlıyor ve kadına ikram ediyor. Kadın elinde bardak varken, erkek evlilik teklif ediyor. Bunu duyan kadın elindeki kahve dolu bardagı elinden bırakıyor.
Ancak o sırada dopdolu olan bardakdan etrafa kahve saçılması gerekirdi
ancak son sahnede kimsenin üstü kirlenmedigi gibi yerde hiç bir ıslaklık görünmüyor.

5 Ekim 2007 Cuma

Transit yollarda sağ şeritlerin daha akıcı olması problemi

Türkiyenin bir çok yolunda gözlemlenebilecek bir durumdur. Genellikle 3 şeritli olan bu yollar bir çok yerde "çevre yolu" adı ile anılır ve "Otoyol"lar ile benzer özellikler gösterirler. Çoğunlukla şehir içindeki sokak ve caddeler ile kesişmeden, ilçeler arasında bağlantılarda kullanılır.
işte bu tip yollarda normalde sadece sollama amacı ile kullanılması ve buna bağlı olarak en akıcı olması gereken 1inci şerit genellikle en yavaş ve dolu şerit olur.
Tam aksine ağır taşıtların kullanması, bu ve bunun gibi sebepler ile de en yavaş akan şerit olması gereken 3üncü yani en sağ şerit ise en boş ve akıcı şerit olur. Elbette yolun blok haline gelip ilerlemedigi aşırı tıkanık durumlarda geçerli degildir.

Bu sanırım 1inci şeritin prestiji ile alakalı bir durum.
Hızlı arabaların kullandıgı bir şerit olarak aklımıza yerleşmiş bir imaj.
sol şeritte gitmek güçlü olduğunu ifade etmek gibi görülüyor diye düşünüyorum.

ve aynı şekilde sağ şeritte gitmek, başka araçlar tarafından geçilmeye razı olmak, mağlubiyeti kabullenmek gibi sanki bilinç altımızda.
Kamyonların otobusler tırların bile orta şeridi, sağ şeride göre daha çok sevdikleri bir gerçek

bu yüzden trafikte tüm araçlar sol şerite yığılıyor. Geri kalanlar orta şeride dağılıyor
ve sağ şerit bomboş kalıyor

Ancak günümüzde bu durumu farkedenlerin sayısı yavaş yavaş artmakta.
tıkalı trafikte sağ şerit büyüsünü keşfeden şöförler, 3üncü şeritten seyiretmeyi tercih ediyorlar


bilmiyorum belkide zaman, sağ şeridi bilinç altımızda kurnazlığın sembolü, gücün yeni adresi yapacaktır.

Tüplü dalış için maske palet şnorkel tercihi

Evvela şunu söylemeliyim ki sadece tüplü dalış düşünüyorsanız şnorkele çok para vermek anlamsızdır. Özellikle "dalga kıran, tahliye valfi" gibi eklemelerin yapıldıgı şnorkellere 18-20 euro civarı paralar vermek bana büyük israf geliyor.
en güzel şnorkel en sade şnorkeldir:)
satın alırken dikkat etmeniz gereken 3 nokta,
-şnorkel keskin hatlara sahip olmamalı
-ne çok uzun ne çok kısa olmalı. 35cm civarı idealdir.
-ağızlığı rahat olmalı

maske için tavsiyem "Technisub"un "look" modelidir.
fiyatı 40 euro civarıydı.
ancak elbette maskenin yüzünüzdeyken rahatlıgı en önemli unsur. bu yuzden satın almadan once bir çok maskeyi yüzünüze tutarak denemenizi öneririm. En iyi deneme yöntemi, maske kayışlarını arkaya ittikten sonra, maskeyi yüze oturdup burun ile içe dogru hafifce nefes çekmektir. bu hareket sonucu maske kenarlardan hava almayacak sekilde yüzünüze otursa sizin için uygun maskedir. kırılmaz camlı (tempered) olmasınada mutlaka dikkat edin.

palet konusunda,
iki tip palet vardır.
biri patik ile giyilen açık paletler, digeri çıplak ayakla giyilen kapalı paletler(marketlerde satılan paletler kapalı tip palettir)

eğer çoğunlukla tüplü dalış yapacaksanız mutlaka açık palet alın derim.
önerim "Technisub" Aqualung'ın blade 2(flex) modelinidir.
satış fiyatı 100euro civarıdır. Patikler daima ayrı satılır. Patik konusuda marka önerim yok. ancak genelde 5mm patikler 20-30eurodur.

kapalı patikler genelde çok daha ucuz olur. Ama bana kalırsa tüplü dalış için uygun degillerdir.

Tüplü dalışa başlayacaklar; PADİ mi CMAS mı tercih edilmelidir?



Öncelikle tüplü dalışı yani scubayı profesyonel ve sportif olarak ikiye ayırmak gerekiyor.
profesyonel dalışlar çoğunlukla 40 metreyi aşan mesleki yada askeri dalışları kapsayan dalışlardır. (petrol platformları, köprü vs inşaası, batık çıkarma, fiber kablo onarma, sualtı taarruz vs)

Bizim konumuz sadece sportif dalışlar üzerinedir.
sportif dalış için tüm dünyada geçerli 2 ayrı lisans vardır. Bunların birinin adı CMAS, diğeride PADİdir.

CMAS, kaptan Coustounun kurdugu bir sualtı kuruluşudur. Dünyada yaklaşık 80 ülkede, o ülkenin sualtı federasyonları tarafından resmen tanınır. CMAS brövesi 6 ayrı aşamadan oluşur.
1yıldız, 2yıldız, 3yıldız dalıcı olmak üzere maksimum 3 kademesi vardır.
3 yıldız dalıcı arzu eder ise ve gerekli yeterliliği gösterdigi takdirde dalgıç eğitmeni olabilir.
eğitmenlik de yine benzer şekilde 1yıldız, 2yıldız, 3yıldız eğitmen olarak ilerler.
Sonuç olarak "3yıldız eğitmen", CMAS brövesinin en üst noktasıdır.

PADİ, Amerikan kökenli bir organizasyondur. Cmasa göre, dünyada tanıyan ülke federasyonu sayısı daha fazladır. Cmasda toplam 6 kademe olmasına rağmen PADİ brövesinde çok fazla sayıda kademe vardır. Padi ile dalış dünyasına yeni adım atan bir dalıcı "open water" ünvanını alacaktır. Dilediği takdirde Padi adı altında çok çeşitli türlerde, ileri düzey eğitimler alabilir.

Cmas dalıcı eğitimlerinin tüm dünyada geçerli genel bir eğitim standartı yoktur.
Cması tanıyan her ülke federasyonu kendi eğitim standartlarını belirler
PADİ de ise durum farklıdır. Dünyada PADİ eğitimi veren tüm okullarda verilen eğitim sistemi tamamen aynıdır.

Cmas "1yıldız dalıcı" ile Padi "open water" dalıcı aynı seviye dalgıclardır ve her iki bröveye sahip dalgıcın maksimum dalış derinligi 18 metre ile sınırlıdır.
Dalış dünyasına Cmas 1 yıldız dalıcı olarak başlayan bir dalgıç, dilerse PADi sisteminde eş düzeydeki bröveden devam edebilir. Aynı şey dalış dünyasına PADİ "open water" olarak başlayan dalgıç içinde geçerlidir yani Padi başlayıp Cmas ile devam edilebilir.

örnekle açıklamak gerekirse.
dalış dünyasına CMAS 1 yıldız dalıcı olarak adım atan bir dalgıç, dilerse eğitimlerine PADİ "open water"ın bir adım ötesi olan "Advanced open water" olarak devam edebilir. yani tekrar "open water" kursuna gitmesine gerek yoktur.
Benzer şekilde, "Open water" olan bir dalgıç, yeterli deneyimi elde ettikten sonra, dilerse 1 yıldız ünvanını hiç almadan direk Cmas 2 yıldız dalgıç ünvanını alabilir.

Sözün özü PADİ ile başlayıp CMAS fırsatını kaçırmak, CMAS ile başlayıp PADİ fırsatını kaçırmak diye bir şey yoktur. bu yüzden endişe etmenize hiç gerek yok.

Genel olarak bilinen bir gerçek vardır ki , padi eğitimleri cmasa kıyasla çok daha pahalıdır.
Bunun sebebi, PADİde ilerlemek için sürekli yeni kurs eğitimleri almak gereklidir ve söyledigim gibi PADİde çok sayıda bröve vardır. CMASda ise böyle bir zorunluluk yoktur. (ilerlemek için kursa ihtiyac yok)

hangisi tercih edilmelidir diye düşünenler için söyleyebilirm ki
bariz olarak birinin diğerine üstünlüğü yoktur.
Eğer sadece Türkiyede dalış yapmayı düşünüyorsanız CMAS daha avantajlıdır ve birşekilde CMAS brövesine sahip olmanızı öneririm..
Amerikada dalış yapmak isterseniz PADİ kesinlikle daha avantajlıdır

bu işi uzun yıllar yapmayı düşünenlere tavsiyem her iki tür(cmas-padi) bröveyide zamanla almalarıdır.
Dalış dünyasına "Padi" den başlayıp, Türkiye sualtı federasyonu tarafından açıklanan dalış deneyimlerini elde ettikçe* federasyona başvurup CMAS brövelerinide almak daha mantıklı olabilir.

Ben Cmas 1 yıldız olarak başlayıp, doğrudan PADİ "advanced open water" ile (Cmas 2yıldız dalıcıya denk) devam etmiştim.

net belirtmem gereken önemli bilgi,
Türkiye Sualtı Federasyonunun tanıdığı tek bröve CMAS'dır.

Yazıyı bitirirken bir kez daha özetlemek gerekirse,
1 tane bröve alayım 40 yılda 1 dalarım diyorsanız CMAS
ucuza gelsin diyorsanız yine CMAS
ama ben tüplü dalışı seviyorum ve uzun yıllar dalmayı düşünüyorum diyorsanız bütçenize göre ilk tercihinizi herhangi birinden yapın ve ileriki zamanlarda diğer lisansada sahip olun.

*her dalıcının dalış bilgilerini not ettigi, imzalı ve/veya beraber dalış yapılan dalış klüpleri tarafından kaşeli bir defteri olur(herhangi bir defter). Türkiye de, 20 kayıtlı dalışı olan dalgıç CMAS 2yıldız brövesini alabilir.

4 Ekim 2007 Perşembe

Bazı Turistik Tesislerin 2007 yılı Giriş Ücretleri

Efes harabeleri (ephesus):
Tesisin girişinde 3ytl otopark parası alınır.
Harabelere girmek için yerli yabancı ziyaretçilerden alınacak ücret: 10ytl
(öğrenci ve öğretmenler için ücretsizdir)
ayrıca harabelerin içerisinde bulunan müzeye girmek için ekstra 10ytl vermek zorunlu.

Selçuk Meryem Ana Evi:
Girişde 2.5 ytl otopark parasına ilaveten araçta bulunan her türk için 2.5ytl her yabancı için 10.75ytl alınır. (Kimlik kontrolu olmaz bu yuzden şöför türk yolcular yabancı ise büyük ihtimal yerli tarife uygulanacaktır).

Selçuk kalesi ve Harabeler:
Kaleye giriş mevcut değil, harabeler için yerli yabancı ziyaretçiler için ücret: 2ytl

Artemis Tapınağı:
Aslında böyle bir tapınak yok:) Tek bir sütundan oluşan harabeye ziyaret için giriş ücreti alınmıyor çok şükür.

Tüplü Dalış Limitleri

sportif dalışlarda

1inci seviye(padi open water veya Cmas 1yıldız) dalgıçlar için limit 18metredir.
bu limit hem yasal olarak hemde güvenliğiniz için önemlidir

1-2 metreden birşey olmaz 18e dalmışken 25ede dalayım diye düşünmemelisiniz.
18 metre rastgele seçilmiş bir seviye değildir. bunu asla unutmayın.

her iki brove için ileri seviye dalgıçların maksimum limiti 40 metredir.
40 metreden derine asla dalınmamalıdır.

aslında sportif dalış için limit 30 metredir.
ancak belli bir amaç doğrultusunda ve eğitim amaçlı 40 metreye dalışlar yapılabilir.

18 metreden sonrası her zaman "derin dalış" olarak kabul edilir. Yani derin dalış, illa 40 metreye dalmak degildir.